25 Mart 2017 Cumartesi

BOYUN VE SIRT AĞRILARINIZ MI VAR ?

Çok değil bundan 2 ay önce dayanılmaz ağrılar çekiyordum. İşim gereği gün boyu bilgisayar başındayım. Bu yüzden boyun ve sırtımdaki ağrılarıma çözümler aradım. Ama ne yaptıysam olmadı ağrıları geçiremedim. Ta ki bu kitapla tanışana kadar http://www.xticaret.com/xticaret/?2468_101665_=&ref=ayşen

24 Şubat 2017 Cuma

SEFİLLER























    Kitabı anlatmaya kelimeler yetmez aslında. Sefillik içinde yaşanılan hayatın içine biraz da aşk katılınca tadına doyum olmamış. Olayların birbirine bağlantıları gerçekten mükemmel. Kötü yerlerde içime dokunan, mutlu yerlerde yüzümü güldüren, aşk konularında heyecanlandıran, keşke daha önceden okusaydim dedirten bir kitap.  İçinde erdem, ahlak, pişmanlık, geri dönüş, korku ve daha birçok kavramı efsanevi kahramanımız Jean Valjean üzerinden anlatan ve bu kavramların kafamızdaki kalıplaşmış tanımlarını kıran, tek seferde bitmeyen, aklımda, kalbimde yer etmiş bir kitap.
   Kitabın diline, anlatımına gelecek olursak; gerçekten son derece akıcı ve anlaşılır olması okuyucu için büyük bir şans. 1700 sayfa olması gözünüzü korkutmasın. Kitaba kendinizi verince nasıl bittiğini bile anlamayacaksınız. Anlamını bilmediğiniz kelimeler neredeyse yok gibi. Kitabın konusunun geçtiği yer olan Paris'in sokaklarını, caddelerini yazar öyle güzel tasvir ediyor ki adeta o sokaklarda, caddelerde geziyormuşsunuz hissi  uyandırıyor insanın içinde. 
   Karnını doyurmak için çaldığı bir ekmek sonucu hayati kararan bir çocuğun hikayesi gibi gözükse de, Sefiller benim için zamanın ve bununda ötesinin büyük bir destani niteliğindedir. Feodal yapının can çekişmeye başladığı bir zamanda yazılmasına rağmen, günümüz toplumunun sorunlarını özetleyen bir yapıya sahiptir. Birçok büyük eserde olduğu gibi Sefiller'de de ana tema insandır. Kitabın altında büyük bir insanlık portresi gizli. Jean Valjean ve diğer roman karakterlerinin toplamını kapsayan bu portre evrensel bir nitelik taşımaktadır. Bu yüzden de eser yüzyıllardan  beri insanlığın elinin altında bulunması gereken en önemli kaynaklardan biri olarak kalmış ve kalacaktır.

   "El emeğiyle dürüst bir şekilde yaşayabilmek ne kutsal bir nimetti."
    Victor Hugo - SEFİLLER

23 Şubat 2017 Perşembe

SUÇ VE CEZA



Nasıl başlayacağım bilmiyorum. Sanırım önce hissettiklerimi söylemek en doğrusu olacak. Başta kitabı okumaya başladığımda sonundan etkileneceğimi biliyordum. Ama bu kadar vurucu bir sahne beklemiyordum. Yorumlamaya geçersek roman, ana karakterimiz Raskalnikov'un hayata bakış açısını, toplumsal ahlakını anlatıyor. Raskalnikov kimi yandan idealist bir genç gibi görünürken, öte yandan kolayca insan öldürür. Romanda öne çıkan Raskalnikov'un ruh hali, iniş çıkışları, kendi içinde ki git gelleridir. Bu nedenle kitap psikolojik roman olarak bilinir. Kitabın dili sadedir ama psikolojik kısmı kafa yorar. Iyilik ve kötülük arasındaki ince çizgiyi, vicdan kavramını çok güzel anlatan bu kitap. Sıkılırım diye elime almaktan çekindiğim bi kitaptı. Fazla ipucu vermeden kitaptan kendimce anlatmak söylemek istediklerimi yazdım umarım memnun kalırsınız. Yeni kitaplarla görüşmek üzere. 

"Tarihte çirkinliklerden ve aptallıklardan başka bir şey yoktur! Tüm bunları aptallıkla açıklıyorlar. Bu nedenle yaşamın canlı sürecinden nefret ediyorlar! Tek bir canlı ruh istemiyorlar!"
Dostoyevski - SUÇ ve CEZA